Ceylan: Belediyeler ve DSİ sellere karşı ne yaptı?

CHP’li Özgür Ceylan, yoğun yağış nedeniyle yurdun çeşitli bölgelerinde meydana gelen sel baskınlarını Meclisi Başkanlığı’na verdiği soru önergesi ile TBMM gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin cevaplaması için Meclis Başkanlığı’na verdiği soru önergelerinde konuyu gündeme getiren Özgür Ceylan, Biga’da meydana gelen seli ve Çan Belediyesi’nin sele karşı yaz aylarında aldığı tedbirleri örnek göstererek, Belediyelerin çalışmaları hakkında bilgi istedi. Biga ve Çan ilçe merkezlerinden geçen Kocabaş Çayı’nın, Biga’da taştığını ve çok sayıda vatandaşın selden mağdur olduğunu ifade ederken, “Geçmişte de taşkınlar yaşanmış, DSİ dere ıslah çalışması yapmış olsa da suya kapılan onlarca araç zarar görmüş, Biga Sanayi Sitesi de taşkından etkilenmiştir” dedi. Ceylan, “Düzenli aralıklarla yapılacak rüsubat temizliğinin önemi de bu felaketle bir kez daha görülmüştür” dedi. Soru önergesinde “Söz konusu taşkın öncesinde DSİ 25. Bölge müdürlüğünün alması gerekip de yerine getirmediği tedbirler var mıdır? 2013 sonrası yapılan ıslah çalışmaları sonrası hangi aralıklarla Kocabaş Çayında taşkın ve rüsubat kontrolleri yapılmıştır?” diye soran Özgür Ceylan, taşkın ve sele karşı alınması gereken tedbirlerin alınıp alınmadığı hakkında bilgi istedi. Özgür Ceylan, Kocabaş Çayı güzergâhında rüsubat temizliği sorumluluğunun hangi kurumda olduğunu dair bilgi isterken, “Rüsubat temizliğinin düzenli periyotlarla yapılmasıyla ilgili ilçe belediyesinin mi, DSİ Bölge Müdürlüğü’nün mü sorumluluğundadır?” diye sordu. Taşkın dolayısıyla ekili ve dikili tarım arazileri etkilenen çiftçilerin olup olmadığı hakkında da bilgi isteyen Özgür Ceylan, “Yaşanan taşkın dolayısı ile araçları ve iş yerleri sular altında kalan yurttaşlarımızın mağduriyetleri giderilecek midir?” diye sordu. Özgür Ceylan, “Kocabaş Çayı’nın geçtiği güzergâhta özellikle Biga ilçemizde otopark olarak kullanılmakta olan alanda çok sayıda aracın sulara kapıldığı bilgisi bulunmaktadır. Emniyet Müdürlüğü ekipleri ve İlçe Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekiplerince araç sahiplerine ulaşılarak araçların bulunduğu yerden çekilmesi yönünde araç sahipleri ile iletişime geçilmiş midir? Şayet bu yapılmadı ise neden yapılmamıştır? Otoparkta bulunan araçların plakalarından sahipleri rahatlıkla tespit edilerek uyarılabileceği halde neden bu yöntem tercih edilmemiştir?” sorusunu gündeme getirdi.